Kontrbas – 2019 Kasım 4 – Aralık 1 ve 2. Hafta Raporu

Yazının başlığına bakarak aslında yazacaklarımın ne kadar karmaşık olacağını anlayabilirsiniz. Her zaman kendime söylerim “bu günün işini yarına bırakma” diye.

Kasım ayının ilk üç haftasının Kenar raporunu yayınlamıştım. Kasım’ın son haftasına ait raporu yazmaya oturamadım. Sonra Aralık ayına girdik derken… Okuyacağınız rapor Kasım ayının 4.haftası ve Aralık ayının ilk iki haftasını özetler şekilde olacak.

Özetler derken, baya baya özetleyeceğim. Aslında haftalık rapor görünümlü aylık rapor gibi bir şey olacak.

Küçük Bir Kontrbas Festivali

Eşimin vasıtasıyla “Küçük Bir Kontrbas Festivali” etkinliğinden haberim oldu. Neyse ki festival bitmeden kapanış konserine yetiştik. Eşim ve eşimin ablası ile birlikte Şerefiye Sarnıcı’ndaki konsere gittik.

Esra Kayıkçı, Şenova Ülker ve Önder Foçan tarafından sergilenen performans ile güzel bir akşam geçirdik. Genel anlamda sanatçıların performansı iyiydi. Ama beni en çok atmosfer etkiledi. Şerefiye Sarnıcı, festival için düzenlenmiş ve muhteşem bir ortam hazırlanmıştı.

Kontrbas konserine dair söyleyebileceğim tek olumsuz söz şu olurdu; “ortam güzel ama konsere uygun değildi“. Sarnıçta yankılanan ses boğuk ve bozuk olarak dinleyicilere ulaştığı için ortam muhteşem olsa da konsere uygun olmadığı aşikardı. Yinede emeği olan herkese teşekkür ederim.

Best Gift Fest (Çırağan Palace)

Eşimle her Çırağan Sarayı’nın önünden geçtiğimizde “acaba içi nasıldır?” diye düşünüyorduk. Çırağan Sarayı (Çırağan Palace)’nı görme ve inceleme düşüncesi, eşimin mesleği gereği onun için ne kadar merak uyandırıcıysa, benim için de bir o kadar heyecan vericiydi.

Bir arkadaşımdan Çırağan’da girişin ücretsiz olduğu etkinlikler düzenlendiğini duydum. Bir iki gün sonra da eşim Çırağan’da böyle bir etkinliğin yapıldığını, içeriyi gezmemiz ve incelememiz için fırsat olduğunu söyledi. İş çıkışı Beşiktaş’ta buluşup Çırağan Sarayı’nda düzenlenen Best Gift Fest etkinliğine gittik.

Tarihi sarayın içinde yürüyen merdiven görünce tüm heyecan ve merakım kayboldu. Osmanlı motifleri ile süslü tavanlar, gösterişli süslemeler ve avizeler… beklentilerim yüksekti. İçerde dolaşırken tarihi bir sarayda geziyor olmanın duygusunu alabileceğime inanıyordum. Ama öyle olmadı.

Sarayı, organizasyonlara hizmet verebilmek amacıyla restore edilmiş ve tarihi dokusundan uzaklaştırılmış olarak gördüm. Ne ben kendimi saraya verdim, ne de saray bana…

Best Gift Fest etkinliğinden bahsetmesem olmaz şimdi. Genel anlamda konuşursam hiç bana hitap etmeyen bir etkinlikti. El emeğiyle harmanlanarak ortaya çıkarılmış pek bir şey göremedim. Tamamen endüstriyel ürünlerin sergilendiği ve zengin tabakaya hitap eden bir festivaldi. Sıkıldım ve çok durmadan uzaklaştım.

Bay Z

Hafta sonu eşimle birlikte biletini önceki bir tarihte aldığımız “Bay Z” tiyatrosunu izlemek için Mecidiyeköy’deki Stüdyo Sahne‘ye gittik.

Bülent Usta tarafından kaleme alınan oyun, bir şirketin bodrum katında geçiyor. Şirket yöneticilerinin bir odada hapsedildiği oyunda şirketin gizlemli patronu Bay Z, kasadan çalınan paranın kim tarafndan çalındığını ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Oyuncuların performansı fena değildi. Senaryo da son sahnesi hariç güzel ve akıcı ilerledi. Son sahnede izleyiciler ters köşe olsa da bir oldu bitti ile oyun sonlanmış gibi oldu.

Oyunun küçük stüdyo sahnede de oynanması oyuncuları ve oyunu takip etmemi kolaylaştırdı. Oyuna kendimi verebildim. Tek perdelik bir oyundu ve keyf aldık.

Üç haftayı özetlediğim Kenar Raporumun sonuna geldik. Olabildiğince rutin aktivitelerimin dışında yaptıklarımı yazmaya çalıştım. Umarım sonuna kadar sıkılmadan okumuşsunuzdur. Selamlarımla…

Diğer Kenar Raporlarını BURADAN okuyabilirsiniz…