Evet, tattan, lezzetten bahsedeceğimiz yerde ağzımızın tadını kaçıracak fakat bundan sonra daha da dikkatli olmamıza vesile olmasını ümit ettiğim bir yazı kaleme almak istedim. Hem hazır gıdalar hem de ilaçlarda kullanılan maddeler olması nedeniyle geniş bir kullanıma sahip olan yapay tatlandırıcılardan bahsedeceğim.
Yapay tatlandırıcılar kısaca, genelde şeker yerine kullanılan, insan dilinin tatlı tat duyusu uyaran maddelerdir. Bu maddeler şekerden daha az kalori içermekle beraber bazen yapay bazen ise doğal olabilirler. Dünyada gıda ve ilaçlarda kullanılmasına izin verilen maddeler FDA denilen kurum tarafından onaylanmaktadır. Buna göre ülkemizde de yaygın olarak kullanılan tatlandırıcılar; Asesülfam potasyum, Aspartam, Sodyum Siklamat, Sakarin sodyum, Stevia rebaudiana (şeker otu)yaprak ekstresi, Eritritol, Sukraloz maddeleridir diyebiliriz.
Bu maddelerin şekere göre avantajları (?), şekere tercih edilme sebepleri ise piyasada okuyabileceğiniz yazılarda genel olarak şöyle yer almaktadır. Tatlandırıcıların şekerden daha tatlı olmasına karşın daha az kalorili ya da kalorisiz oluşu, kan şekerini artırmayışı, şeker tüketimini azaltışı, kilo vermeye yardımcı oluşu, diş dostu ve şekerden daha ucuz oluşu gibi methiyeleri okuyacaksınız. ADA denilen Amerikan Diyabet Birliği’nin sitesinde bile tatlandırıcıların bu minvaldeki özellik ve avantajlarını (!) okuyunca bize de bunların kullanıldığı gıda ve ilaçları, yani hapı yutmak kalıyordu.
İlginizi çekebilir: Gereksiz Antibiyotik Kullanımı
Özellikle diyabet hastaları tarafından çaya katılmak üzere kullanılan ve eczanelerde müstahzarları bulunan tatlandırıcıları görmüşsünüzdür. Bu müstahzarların bizzat tanımında bazılarının hayvan deneylerinde mesane kanseriyle, bir başkasının hafıza problemleriyle ilişkili olduğu gibi çalışmalar a da yer verilmiştir. Bazılarının ise çeşitli ülkelerde yasaklı olduğunu da görebilirsiniz.
Çok da ayrıntıya yer vermeden tüm bu bilgiler toparlandığında varacağım sonuç; bu maddelerden şekerden uzak durmanız gerektiğinden daha fazla kaçınmanızdır. Gerekirse çayı bırakalım fakat bu maddelere kendimizi maruz bırakmayalım. Özellikle paketli gıdalarda E954 gibi yazılar görürsünüz. Bu “E kodları” belli bir katkı maddesine denk gelmektedir. Yukarıda belirttiğim ve diğer tatlandırıcıların E kodlarını öğrenip içeren gıdaları tüketmemenizi, genel olarak ise paketli gıdalardan uzak durmamız gerektiğini hatırlatmak isterim.
Sağlıklı günler.
Güzel ve bilgilendirici yazı için öncelikle teşekkür ederim. Sağlık ocağındaki aile hekimim ile yakın zamanda bu konuyu konuştuk. Kendisi bunun üzerine yüzlerce makale okumuş ve makale yazmış biri.
Yapay tatlandırıcılar beyne daha çok şeker tükettiği sinyallerini verdiği için bana önerisi çok ilginç geldi. İçmek istiyorsan şekerli kola iç asla ama asla yapay tatlandırıcılı kola içme! Durum o kadar vahim dedi.
Teşekkürler. Dediğiniz gibi şekerden daha tehlikeli bir grupla karşı karşıyayız fakat halka şekerin yerine kullanılabilecek masum bir madde olarak çıkarılması da ayrıca tehlikeli bir algıdır. Bu durum hakkında farkındalığı artırmamız gerekmektedir.
Yapay tatlandırıcılar ağzımızın tadını gerçekten bozabilir. Her şeyin yapayından uzak durmak gerekli zaten. Ben yıllar önce şekersiz çay içemeyeceğini düşünen bir insandım. Bugün itibariyle çayın içerisinde şekeri hayal bile edemiyorum. Sanırım midemi alt üst eder. Şekersiz yaşamaya o kadar alıştım. Bence ısrarlı olarak vazgeçmeden şekersiz yaşamaya alışmak gerekli.
Çok haklısınız. Aynı süreçlerden geçmiş biri olarak dediklerinize aynen katılıyorum.