Eveeet… Kasım ayı ilk hafta raporunu da tam zamanında yayınlayamamanın burukluğuyla bir Kenar Raporuna daha başlıyorum. ‘Joker’ başlıklı bu raporda 2019 Kasım ayının ilk haftasını genel hatlarıyla bloguma taşıyacağım.
Bu hafta, askerden dönüşümün ilk haftası ve sivil hayata alışma çabaları ile geçti. Şimdi oradan birisi kalkıp “gören de uzun dönem askerlik yaptın sanacak!” diyebilir. Ama kim ne derse desin; 60 kişilik koğuşta kaptığın mikrobu vücuttan atmak kolay olmuyor.
Makalede Neler Var?
Hastalandım
Askerdeyken hiç hastalanmadım. Son güne kadar hastalanmamak için kendimi dinç ve sağlıklı tutmaya gayret ettim. Tabi, faydasını da gördüm.
Askerlik sürecimde özellikle her gün limon tükettim. Cam kenarı ranzada yattığım için gece boyu temiz hava soludum. Bu da koğuşun mikroplu havasından çok temiz hava soluduğum için hastalanmama yardımcı oldu.
Yemin töreni edeceğimiz o son gün biraz yağmur altında kaldım. Bir gün öncesinde de arkadaşlarla marşlar söyleyip eğleneceğiz derken boğazları tahriş etmiştim. Tüm bu durumların sonucunda kışladan dışarıya ayağımı atar atmaz boğazımda şişlik ve vücudumda ateş hissettim.
İstanbul’a geldiğim gün ateşim yer yer artıp azalıyor ve öksürüyordum. Pazartesiye kadar evde eşimin de yardımıyla kendime bir tedavi uyguladım. Pazartesi günü de ilk iş olarak doktora göründüm. Zatürre başlangıcı şüphesi ile ilaç kullandım. Şu an iyiyim çok şükür.
Joker
Hafta içi Joker filmini izlemeye sinemaya gittim. Film ile ilgili yorumum olumlu yönde oldu.
Filmden kısaca bahsedecek olursam; Joaquin Phoenix’in başrolünde olduğu Joker, bize dram ve suç türünde güzel bir film sunuyor. Batman filmlerinden tanıdığımız Joker’in nasıl o hale geldiğini bizlere anlatıyor.
Önümüzdeki günlerde Joker filmi ile ilgili detaylı bir yorum yazısı yazabilirim. Joker filmi ile ilgili genel yorumumu sorarsanız; izlemenizi öneririm. Gayet kaliteli bir yapım olmuş. Öyle uçmalı kaçmalı bilim kurgu efektlerinden uzak bir film izleyeceksiniz.
İlginizi çekebilir: Taşkısığı – 2019 Ekim 3 ve 4.Hafta Raporu
Bostancı’dan Kadıköy’e Yürüdüm
Pazar günü eşimle birlikte Bostancı sahiline gittim. Amacımız, sahil boyundan Kadıköy’e kadar yürümekti. Öyle de oldu.
Evden otobüsle yaklaşık 20 dk’da Bostancı’ya gittik. Onbeş dk kadar yürüdükten sonra sahile ulaştık. Yönümüzü Kadıköy’e doğru çevirip sahil boyundan yürümeye başladık. Daha önce çok daha uzun sahil yürüyüşleri yapmıştık. Askerden sonra sınırları zorlamamak adına Bostancı’dan başladık. Akşam eve döndüğümüzde 20bin+ adım atmıştık. Zamanla üzerine koyarak artırmak dileğiyle…
Hastalanmışsın geçmiş olsun hocam. Askerde Ağustos ortasında tüm alay grip olmuştu. Ağzımda beyaz yaralar doluydu. 2 kutu antibiyotik içtim anca eve gelince haftalar sonra düzeldim. İyi olduğuna sevindim. İnşallah kısa sürede tamamen atlatırsın.
Can hocam, iyi dileklerin için teşekkür ederim. Askere gidenlere hep söylenir “mutlaka bir kere de olsa hastalanırsın” diye. Biz çok uzun durmadık ama yinede o kadar insanın bir arada bulunması ve ortamın hijyen şartları mecburen vücut direncimizin kırılmasına sebep oluyor. Allah (C.C.), askerimize güç, kuvvet ve sağlık versin.
Sizden Joker hakkında uzun bir inceleme yazısı bekliyorum.
Burak merhaba. Aslında dizi ve film inceleme konusu senin uzmanlık alanına giriyor. Ama yine de vakit bulursam Joker ile ilgili inceleme yazısı hazırlamaya çalışayım. 🙂
Geçmiş olsun. askere gidip hastalanmayan yok. illa o virüs kapılacak. Joker filmi son zamanlarda izlediğim en en en iyi filmdi. Hayatın, bir insanı nasıl da sosyopata çevirdiğini izledik. En etkileyici sahnesi Tv şovundaki sahnesiydi. Umarım oscarları süpürür.
TV şovundaki sahne gerçekten güzeldi. Film bir durdu bir yükseldi ama hiç kopartmadı. Gayet güzel, sürükleyici bir seyri var.