Antibiyotikler, kelime kelime çevirilecek olursa anti- ve -biyotik eklerinden oluşup “canlı-yaşam karşıtı” gibi bir anlama gelmektedir. Terim olarak kullanıldığında ise mikroorganizmaları öldürerek veya onların üremelerini durdurarak etkili olan ilaçlardır diye genel ve kısa bir tanım yapabiliriz.
Hastalıklar sınıflandırıldığında ise onlardan bir tanesi de bildiğimiz gibi enfeksiyon kaynaklı hastalıklar olacaktır. Enfeksiyona neden olan etkenler; virüs, mantar, bakteri ve diğerleri olabilmektedir. Antibiyotikler ise bu etkenlerden sadece bakterilere etkili olmaktadır. Özellikle belirtmek gerekiyor ki doğru kişide, doğru dozda, doğru sürede ve doğru antibiyotik kullanıldığında fayda sağlanmaktadır. Eğer bu kriterlere uygun bir kullanım gösterilirse antibiyotiklerin, hastanın sağlığına kavuşma süresinin kısalması, hastanede yatış süresinin azalması, bakterilerin direnç kazanmasının önlenmesi, tedavi maliyetinin azalması gibi bizlere birçok faydası bulunmaktadır. Hikâye böyle çok güzel ilerliyordu ki pratikte bu böyle olmuyor. Bakteriler direnç kazanıyor, gereksiz bir dünya antibiyotik kullanılıyor, tedavi maliyetinde artış, tekrarlayan enfeksiyonlar gözlenir hale geliyor.
Dünyaya baktığımızda ise antibiyotik kullanımında Türkiye özellikle Avrupa’da bir numara ülke konumundadır. Daha sonra Yunanistan ve Fransa listeyi takip etmektedir. İstatistikler, kişi başına düşen kutu sayısı, maliyet analizi, günde alınan miktar verileriyle konuyu dağıtmak istemiyorum fakat listenin başında bizim olduğumuzu vurgulamak gerekiyor. Bu tabloya bakıldığında aklıma birkaç soru geliyor: bu kadar çok enfekte olan bir toplum muyuz?, acaba bu kadar çok antibiyotik gerçekten gerektiğinden mi kullanılıyor? Bu soruların cevabı yapılan hataların toplum, doktor, eczane, hasta açısından incelenmesiyle daha da iyi anlaşılacaktır.
Toplumumuzda enfeksiyon hastalıkları açısından bakıldığında hastaneye başvuru oranı hastalığın tipine göre değişmektedir. Herkesin sıklıkla karşılaştığı boğaz, diş enfeksiyonlarındaki yaklaşımı malumumuzdur. Onun dışında ateş, üşüme-titreme, bilinç bulanıklığı gibi enfeksiyonlar acile başvurmakla sonuçlanmaktadır. Diş enfeksiyonlarında aklına antibiyotik kullanımı gelmeyen yoktur. Hele boğaz enfeksiyonlarında antibiyotik kullanmadan iyileşeceğine inanan da yok gibidir. Toplumda en sık karşılaşılan enfeksiyonlardan olduğu için bu konuya değiniyorum ki gerçekte iş öyle sanıldığı gibi değildir. Boğaz enfeksiyonlarının büyük bir çoğunluğu viraldir, virüs kaynaklıdır ve antibiyotik gerektirmemektedir. Yani antibiyotikler virüslere karşı etkili değildir. Antibiyotikler ateş düşürücü, ağrı kesici de değildir. Fakat toplumuzda antibiyotik hakkında birçok yanlış bilgi ve tecrübe bulunmaktadır.
Doktor açısından bakıldığında ise hastaların antibiyotik yazılması konusunda ısrarcı olmaları göze çarpmaktadır. Bu konuda sağlık bakanlığı “antibiyotikte değil, sağlığınızda ısrarcı olun” diye afişler hazırlamıştır. Yine antibiyotik yazan doktorları iyi, yazmayanları kötü doktor ilan etmek de hiç az rastlanan bir durum değildir.
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Sağlık, Gıda ve İlaç
Eczanelerde ise günümüzde reçetesiz antibiyotik satışı yapılmamaktadır. Fakat bu zamana kadar özellikle sık karşılaşılan enfeksiyonlarda geniş spektrumlu diyeceğimiz antibiyotiklerin tıpkı doktorlar tarafından reçete edildiği gibi eczanelerden reçetesiz satışları da malumuzdur.
Tüm bu paydaşlar değerlendirildiğinde gereksiz antibiyotik kullanımında tüm paydaşların hata, eksiklik ve ihmallerinin olduğunu kabul ederek bu hataların düzeltilmesi temennisiyle devam edelim.
Antibiyotikler, etki ettikleri mikroorganizma gruplarına, sayılarına göre geniş, dar etki spektrumlu antibiyotikler diye de anılırlar. Buradan anlayabileceğimiz her antibiyotiğin her bakteriye etki etmediği gerçeğidir. Bazen antibiyotikler etki etmesi gereken bakterilere karşı bile çaresiz durumda kalmakta ki bunun nedeni bakterilerin o antibiyotiğe karşı direnç kazanmasıdır. Gereksiz antibiyotik kullanımında da en çok korktuğumuz hususların başında da bakteri direncinin gelişmesidir. Tüm bunları harf ve rakamlarla ayrıntılı olarak ifade etmek ve faydanıza sunmak için dikkat istirham ediyorum.
Diyelim ki piyasada a, b, c adlarında 3 bakteri; 1, 2,3, 4 adlarında da 4 tane antibiyotik olsun. 1. Antibiyotik a bakterisine, 2. Antibiyotik b bakterisine, 3. Antibiyotik a ve b bakterilerine, 4. Antibiyotik ise a, b ve c bakterilerine karşı etkili olsun. En sık yapılan hatalar şunlardır; a bakterisine 2. Antibiyotiği kullanıp etki etmeyen bir antibiyotiği gereksiz yere kullanmak. b bakterisi ile enfekte olduğunu bilinen bir hastaya 2. ilaç yerine a ve b’ye etkili olan 3. İlacı kullanmak. Tüm bakterilere etkili diye her gelen enfeksiyona 4. İlacı kullanmak. Bu hata kombinasyonları artılarak devam ettirilebilir.
Yukarıda da görüldüğü gibi antibiyotik seçimi hastalığa, hastaya, enfeksiyonun kaynağına göre farklılık ve özen gösteren bir uzmanlık alanıdır. Doğru antibiyotik kullanılmadığında bakteriler o antibiyotiğe karşı direnç kazanmakta ve daha kuvvetli antibiyotikler kullanmak zorunda kalmaktayız. Doğru kullanım derken bu ifadeyi daha ayrıntılı açıklayalım. Hastalar iyileştim diye antibiyotik kullanımını daha erken sürede bırakmaktadır ki bu en sık yapılan hatalardandır. Bu yüzden hastalık iyileşmemiş, direnç kazanan bakterilerle daha ağır bir hastalığın yaşanması muhtemel hale gelmiştir. Antibiyotik dozlarının gün içerisinde düzenli şekilde kullanılmaması ilaçtan beklenen maksimum yararın azalmasına neden olacaktır. İstenen süreden daha fazla süre antibiyotik kullanılması ise toksik etkilere neden olacaktır.
Çok daha fazla sebep ve ayrıntıya yer verilecek olan bu konuda da temel tavsiyemiz temizlik olacaktır. Dünyanın en muteber enfeksiyon hastalıkları birimleri de ilk başta el temizliğine vurgu yapmaktadır. Doktor tavsiyesi dışında antibiyotik kullanılmayacağını hepimiz biliyoruz. Reçete edilen antibiyotikleri en doğru şekilde kullanmak için doktorunuz ve eczacınızdan yardım almalısınız. Unutmayalım ki her uygunsuz antibiyotik kullanımı, sadece bizim sağlığımızı değil dünyadaki tüm insanların sağlığını olumsuz yönde etkileyecektir.
Bu yazı da ilginizi çekebilir: Haftanın Günlerindeki Hikmetler Nelerdir?
Gereksiz antibiyotik kullanımı maalesef bir ara çok yaygındı. İnsanlar eczaneden peynir ekmek alır gibi antibiyotik alıp tüketiyordu. Bu durumun engellenmiş olması, antibiyotiklerin gerçekten de ne kadar gereksiz kullanıldığının kanıtı oldu aslında. Antibiyotik içmeden de soğuk algınlıklarının geçebildiğini fark ettik. Önemli bir konuya değinmişsiniz teşekkürler.
Farkında olduğunuz için ben teşekkür ederim. Antibiyotik kullanılacak enfeksiyonlar bellidir. Bunların uluslarası kriterleri, antibiyotik seçimi, kullanım süresi, daha dar spektrumlu antibiyotiğe daraltılması, damardan verilmesi yerine ağızdan verilmesi gibi geniş stratejileri vardır. Bu kadar deniz derya bir alan dururken “peynir ekmek” gibi gidiyor olması gerçekten vahim bir durumdur. Özellikle çocuklarda kullanılan gereksiz antibiyotiklere ayrıca dikkat çekmek gerekecek. Sağlıcakla kalın.
Bilgilendirici bir yazı olmuş,teşekkürler 👍🏻
Antibiyotik kullanımı ülkemizde peynir ekmek gibi gidiyor. Eğer gereksiz antibiyotik kullanımı üzerine bir araştırma yapılacak olursa bizim ülke bu iş için tam da yeri..
Sayın yazar çok yerinde bir yazıyı kaliteli bir anlatımla bizlere sunmuşunuz. Sizden gereksiz ve bilgisiz yere bitkisel ürünler tüketmek üzerine de bir yazı bekliyorum. Ülkemizde bu durumda giderek popüler olmaya başladı. Derdine şifa arayan bilip bilmeden her türlü bitkiyi yan etkilerini düşünmeden kullanıyor..
Tesekkurler. O konu da uzmanlık alanıma giriyor. Aynı sadelikte bitkisel ürün kullanımına da değinmek yerinde olacaktır.
Gereksiz antibiyotik kullanımı ülkemizin uzun yıllar ceremesini çektiği önemli bir konu.
Düzenli doktora gitme, eczacıya ilaçların kullanım şekli ve dozunu sormama, konu komşu tavsiyesiyle ağır ilaçlar kullanma ve özellikle çocuklara aşırı ve gereksiz antibiyotik kullanımı neredeyse 2 neslin sağlığını bozdu maalesef.
Küçüklüğünde çok antibiyotik verilmiş kişilerin yetişkinlik hayatlarında oldukça ciddi sağlık sorunları yaşadığını da görüyoruz maalesef.
Günümüzde bu durumun bir nebze olsun düzelmesi umut vericidir.
İlaç endüstrisi insan bedeni üzerinde yarardan ziyade yıkıcı etki göstermek üzere dizayn edildiğinden, çok mecbur kalınmadıkça ilaç kullanımından uzak durulmasını destekliyorum açıkçası.
Aslında tüm saydıklarınız özelde antibiyotik için geçerli olsa da gereksiz ilaç kullanımı için de yerinde yorumlamalar. Gereksiz antibiyotik kullanımın bedene olan zararları dışında çevreye ve kullanan kişiden fazla başkalarına verdiği zarara da dikkat çekmek istiyorum. Son 3-5 yıldır tüm antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaların bulunması gereçekten insanlığı tehdit edici hale gelindiğinin bir işaretidir.
Kullanımı için ise kesinlikle uzmanına danışılması gerekmektedir.
Artık doktorlarda çok acil durumda olmadığı sürece hasta yazmıyor antibiyotik. Sadece kış aylarında kullandığım bir antibiyotik var grip için çok güzel dinlendiriyor.
Sayın FakirYazar naçizane size açıklama ve önerielrde bulunmak istiyorum.
Grip tamamen viral bir rahatsızlıktır. VE çoğu kimse grip-nezle-soğuk algınlığının ayrımını kendisi yapamaz. İkinci olarak antibiyotikler bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlar olduğu için viral enfeksiyonlarda etkisizdir. Siz grip olduğunuzu kesin ve kesin bilseniz bile antibiyotik kullanımının bir faydası olmayacaktır.
Öncelikle grip-soğuk algınlığı-bakteriyel enfeksiyon teşhisinin doğru konulması ve gerekiyorsa antibiyotik kullanılması doğru yaklaşım olacaktır. SAğlıcakla kalın.
Gereksiz antibiyotik kullanımı toplumumuzun yapmış olduğu en büyük hatalardan biriydi. Ancak son dönemlerde bilgilendirici kamu spotlarının yayınlanması bu konuda halkımızın bilinçlenmesini sağladı. Ancak hala bazı doktorların kolaylık olsun diye antibiyotik yazdığını tahmin ediyorum.
Konuya sadece doktorların reçete etmesi açısından bakarsak sorunu çözemeyeceğimiz kanaatindeyim. Bu konuda çeşitli araştırmalarda halkın da antibiyotiğe olan yüksek orandaki inancı, doktor üzerindeki baskısı vs de ortaya konulmuş gerçeklerdendir. O yüzden antibiyotikte değil sağlığınızda ısrarcı olun gibi kamu spotları çıkarılmaya başlandı. Toplumda sağlık okuryazarlığını artırabilirsek ve daha çok bilinçlendirme çalışmalarını sürdürebiirsek bu hatalı kullanım oranları azalacaktır.
Yunus Emre hocam, faydalı bir konuyu bloga taşıdığınız için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz gereksiz antibiyotik kullanımı konusunda toplumumuz bilgisiz. Bilgisizliğin yanında aşırı derecede de umursamazlık var. Hani derler ya “sigara içen de içmeyen de ölmüyor mu?” diye. İşte o derece bir duyarsızlık bu konuda da mevcut.
Toplumun bilgisiz ve umursamaz olmasından faydalanan doktor ve eczacılar da var. Antibiyotik satılsın yeter… Hatta bir keresinde doktorların hastalarına yazdıkları antibiyotiklerden dolayı ilaç firmalarından tatil, araba vs. aldıklarını duymuştum. Ne kadar acı bir durum.
Yorumlarda antibiyotik kullanımını “peynir ekmek” yemeye benzetenler olmuş. Tam yerinde bir benzetme…
Elinize sağlık. Faydalı bir makale oldu. Devam yazılarınızı bekliyorum.
Teşekkürler Mehmet Akif. Yazma fırsatı verdiğin için ben sana teşekkür ediyorum. Birkaç konuya değinmişsin. ASlında toplumumuzda düşük sağlık bilgisi temel sorunlarımızdan bir tanesidir. Son yıllarda sosyal medyadan edinilen bilgiler de bu değirmene su taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda sosyal medya üzerindeki bilgilerin gerçek-doğru-uygunluk gibi hususlarda ayırt edilmesinde halkın gerçekten yetersiz olduğu görülmüş. Yukarıda da bahsettiğim gibi bilinçlendirme ve sağlık okuryazarlığını artırmak şarttır. Maalesef meslek grubu ayırt etmeksizin sadece para kazanmak derdindeki karakterlere ne desek ne demesek bilemiyorum. İlaç firması-hastane-eczane arasındaki kirli ilişkilerin anlatıldığı bir video vardı. Konu çok uzun olduğu için bunu paylaşmak istedim.Belgesel: “Bazı doktorların market alışverişini bile ilaç firmaları yapıyor”… Devamını oku »
Bir miktar azalsa da maalesef hala bu sorun devam ediyor. Kimisi ilk öksürükten itibaren antibiyotiğe koşuyor. Bu zamanla oluşan bir alışkanlık ve iyi bir bilinçlendirme gerekiyor. Yıllarca her önüne gelen antibiyotik yazıp yollarsan önünü alamazsın.
Maalesef tüm paydaşlarda alışkanlıkları değiştirmek kolayca mümkün olmuyor. Sürekli dile getirmek ve bilinçlendirme çalıişmalarını artırmak gerecektir.
gereksiz yere kullandığımız o kadar cok şey var ki!!! bizim vatandaşımız kulaktan dolma laflarla hareket etmesine bayılıyor ne yazık ki 🙁 ah ah eğitim her yerde şart ne yazık ki
İnsan özellikle hasta olduğunda çare için her öneriye açık hale gelebiliyor. Suç sadece tek bir noktada değil. Eğitim ve bilinçlendirme hususunda haklısınız.
Öncelikle vermiş olduğunuz faydalı bilgilerden ötürü çok teşekkürler.. Toplumumuzda kesinlikle antibiyotik kullanımı ile ilgili yanlış bir algı var. Hatta çevremde de boğazı dahi ağrısa bilinçsizce antibiyotiğe sarılanları görmüşlüğüm oluyor. Şimdilerde doktorlar antibiyotik yazmaya pek yönelmiyor ve bunun nedenini de insanlarımızın bu denli bilinçsiz davranmasına bağlıyorum. Sadece antibiyotik değil, ilaca bağımlı bir toplum haline geldik desem yanlış olmaz.
Teşekkürler. İlaç=tedavi gibi bir algı da var. Genel olarak ilaç kullanım alışkanlığımızda hatalar varken özelde antibiyotiklerin doğru seçimi, doğru zamanda, sürede vs kullanımı ile ilgili hatalarımız da var. Hepsinin zamanla doğruya, güzele dönüşmesi temennisiyle.