Yoğun bir haftanın ardından bir hafta sonuna daha kavuştuk. Aslında bugün ki yazımın ana sebebi hafta sonuna kavuşmaktan ziyade, hafta içinde verdiğim zayiat; HP, hırsız, bad sector, ADATA SU650 SSD… Durun size konuyu özet geçerek en baştan alayım.
Yaklaşık iki sene önce öğrencilikle meşgulken Üsküdar merkezdeki öğrenci evimize hırsız girdi. Polis ve bizim tespitlerimize göre; sabaha karşı girdiklerini düşündüğümüz iki hırsız, önce evin kapısını açıp, ardından odalarımıza girmişti. Bizi ilaçla bayılttıkları ve ellerine eldiven giydiklerini polis raporundan sonra öğrendik.
Yaşadığımız hırsızlık olayından sonra çalınanlar içerisinde HP marka dizüstü bilgisayarım da vardı (Gözlerine, dizlerine dursun!). Bilgisayarımın çalınmasının ardından kendime ASUS X550VX marka bir bilgisayar aldım.
Yeni bilgisayarımın ilk haftalardan başına gelmedik kalmadı; ekranın arkası çizildi, yere düştü, klavye ve ekran arasına şu an hatırlayamadığım bir cisim sıkıştı… Çok şükür ki beni rahatsız edecek bir sıkıntı yine de olmadı derken, beklenmedik anda olanlar oldu 🙂
Arkadaşın ofisinde film izleme kararı aldık. Bilgisayarı televizyon ekranına bağlamak üzere ayağa kalkmıştım ki ayağıma faremin kablosu takıldı (orijinal bir adamım, hâlâ kablolu fare kullanıyorum). Yeni bilgisayarım daha ilk ayını doldurmadan yere düştü. Köşesi kırılmıştı, yapıştırdık. Ekran çerçevesi çıktı ve birkaç tuş çıktı, taktık.
Görsel ve fiziksel kısımları onardığıma sevinirken, asıl yıkım içeride olmuş da haberim yokmuş… Bilgisayarın harddiskinde (sabit disk) arızalar (bad sector) meydana gelmiş. Yaklaşık bir buçuk senedir bilgisayarımı, arızaları onarmış ve memnun şekilde kullanıyordum. Ta ki iş yerinde açılmayana kadar.
İlginizi çekebilir: Blog sayfalarını canlı tutmak sizin elinizde!
Geçtiğimiz hafta içinde iş yerine bilgisayarımı götürdüm. ANSYS Workbench programı ile yapısal analiz yapmak için bilgisayarı açmaya çalıştığımda, masaüstü yaklaşık 40dk’da açıldı. Format çekmeye çalıştım ve iki saatten fazla sürdü. Format sonrası sürücüleri yükleyeyim dedim, ekran komple siyaha büründü. Ardından tekrar format denedim, olmadı. Ardından bad sector’leri onarmak için bios ekranından birkaç kod ve yazılım denedim yine fayda vermedi. Başka bir harddisk ile bilgisayarı açmayı denedim ve gayet sorunsuz açıldı.
Yaşadığım bu hadiselerden ve geldiğim son durumdan sonra arızanın harddiskte olduğuna emin oldum ve SSD almaya karar verdim. Tavsiye ve araştırmalarımın ardından ADATA SU650 marka 480GB‘lık bir SSD aldım. Bilgisayara biraz önce taktım ve Windows 10 kurulumumu tamamladım. Sürücü ve ihtiyacım olan programları yükledim. Bilgisayarı hazır hale getirip, Kenar‘a girdim. Çok şükür ki bir sıkıntıyı da böyle çözüme ulaştırmış oldum.
Ürün İncelemesi Yapacağım
Yakın zamanda ADATA SU650 SSD ile ilgili ürün incelemesi yaparak memnuniyet ve şikayetlerimi sizlerle paylaşacağım. Şu an ki fikrime göre çok memnun kaldım. Hatta neden daha önce SSD almadığıma pişman bile oldum diyebilirim.
Allah (C.C.), çarşınıza pazar versin. Selametle…
Hadi şu yazımı da oku: Kenar Yazıları 6 yaşında!
Peki bundan bize ne?
Berk, her kimsin bilmiyorum ama senin adına üzüldüm. O değerli ömrünün birkaç dakikasını burada boş yaparak harcamışın.
SSD kullanman isabet olmuş. HDD eziyetinden kurtulmuşsun ne mutlu sana. Kablosuz mouse da almalısın artık bence 😀
Teşekkürler.
SSD canmış, onu anladım. Bu arada kablosuz fareler bana antipatik geliyor. Kişisel bikgisayarımda yıllardır kablolu kullanıyorum. Garip bir davranış, farkındayım 😁
Yazıyı sonuna kadar okudum tek takıldığım nokta “Bizi ilaçla bayılttıkları” hafız bundan sonrası ölüm be :S kalp krizi sebebi. geçmiş olsun
Adamlar (!) resmen hırsızlığa yatırım yapmışlar. Sprey bayıltıcı sıkıp uyuyan kişiyi bayıltıyorlar. Bize de öyle yapmışlar. Alt komşu sabahın beşinde evde kavga ediyoruz sanmış. Öyle gürültü yapmış adiler. Halay mı çektiler ne yaptılarsa artık… Şükür sabah biz bari sağlamdık 😁
Geçmiş olsun hocam. Kafan dolu olduğu için sesin çıkmıyormuş demek ki 🙂
Aynen Can hocam. Şükür, bilgisayarıma tekrar kavuşturana 🙂
SSD nin kötü yanı alışınca daha hızlısını istiyorsun. SSD kullanmaya başlayınca hız tatmin ediyor ancak programlar yükledikçe ve hafıza dolmaya başlayınca diğer özellikler yetersiz kalmaya başlıyor. örnek CPU, RAM ve ekran kartı(GPU) gibi. en kötüsü de ekran kartı. harici olarak ekran kartı takılabiliyor artık ama fiyatlar malum.
neyse konuyu çok uzatmayayım. SSD kullanmaya alışınca M2.SSD harddiskler üstüne konuşalım 😉
not: laptopların kötü yanı donanıma fazla müdahale yapılamaması. onun için masaüstü candır. istediğin gibi değişiklik yapabiliyorsun.
selametle
Mehmet abi haklısın. Bu bilgisayar beni üç/dört sene götürse yenisini alırım sanırım. Masaüstü candır ama kullanımı statik olduğu için çok işime gelmiyor. Hal böyle olunca mecbur dizüstü kullanıyoruz.
rahat idare eder. 2011 yılında lenovo Z580 almıştım. üstünde gelen RAM leri çıkardım 16(8+8)GB RAM taktım. harddiski samsung 850 EVO ile değiştirdim. şu anda ofiste hala kullanılıyor.
kullanılan programların bazıları : illustrator, photoshop, solidWorks, autoCad vs.
senin bilgisayar daha çok iş görür 🙂
Ohoo… abi şu yazdıklarından sonra benim bilgisayara biçtiğim ömrü birkaç kat artırıyorum 🙂
Geçmiş olsun 😄 ilaçla bayılma kısmını okuyunca şaka yapıyorsunuz sandım 🤦🏻♀️
Teşekkürler. Şaka olmasını çok isterdik 😁 Maalesef şimdi hırsızlar bile inovasyon yapıyor.
Bende geçen arkadaşıma ssd önerisinde bulundum ne gerek var diyor pcnin başına neler gelmiş öyle 😊 8 senedir laptop kullanıyorum bunların hiç biri olmadı 😊
SSD’yi gereksiz gören bir arkadaşın varsa sana önerim; o kişi ile arkadaşlığını bitir 😀
Geçmiş olsun. Bu gibi kazalara karşı tüm bilgilerimi buluta yedekliyorum.
Teşekkür ederim. Bulut konusu mantıklı. Aklıma geldi ama harekete geçirmemiştim. Bundan sonra düşünebilirim.