İnternet artık insan oğlunun eli, kolu, kafası gibi bir uzvu oldu. Öyle bizden biri oldu ki, biz mi onu içimize işledik, yoksa o mu bizi içine hapsetti bilemiyorum. Tek bildiğim şey var! O da aslında avutulduğumuz!
Önümüze koydukları ve adına da “sosyal medya” dediğimiz internet araçlarıyla biz oyalana duralım. Onlar da kendilerini geliştirmeye ve bir taraftan da bizim önümüze oyalanacak bir şeyler koymaya devam etsinler. Biz genelde yaptığımız ve bir türlüde bıkmadığımız şu huyumuzdan vaz geçemedikçe de bu avutulma devam etsin.
Neyse..
Bugün siz değerli dostlarıma siber (sanal) alemde şuanda nelerin yaşandığı ve bizim hangi konumda olduğumuzu gösteren bir kaç satır cümle yazmak istedim.
TerraMedusa Güvenlik şirketinin verilerine göre, Kuzey Kore’li hackerlar Sony’yi terör saldırısıyla tehdit edip, eski liderleri Kim Jong-un’un suikaste uğradığı filmin tüm gösterimlerini iptal ettirdi. ABD Başkanı Barack Obama, Sony’ye yapılan siber saldırıdan ötürü Kuzey Kore’ye “orantılı ve zamanını kendilerinin belirleyeceği” bir karşılık verileceğini açıkladı.
Tabi bu arada, Güney Kore’de bir nükleer reaktörün bilgisayar sistemleri hacklenerek kritik veriler sızdırıldı. Gözler tekrar Kuzey Kore’ye çevrildi. Güney Kore hükümetinin açıklamasına göre 6000 hackerlık siber ordusu bulunan Kuzey Kore’nin hedefi, Güney Kore’nin devlet ve askeri sistemlerine zarar vermek.
Sony olayından dolayı savaş halinde olan ABD ve Kuzey Kore’li siber savaşçılara Çinliler de katıldı. Çinli hackerlar ABD’ye siber saldırıları yoğunlaştırdı. Bu durumdan dolayı Türkiye’deki internet hızının bile etkilendiğini söyleyebiliriz.
Tüm bunlar yaşanırken, Türkiye’den Hacer, eski erkek arkadaşının yeni sevgilisini buldu. Berk, İstiklal Caddesi’nde çektiği özçekimi sanal aleme taşırken internet paketinin bittiğini fark etti ve sinirinden deliye döndü. Ahmet, akşam arkadaşlarıyla gittiği lüks restoranda bir dünya para bayıldığı yemek tabağının fotoğrafını çekip, sanal aleme “arkadaşlarla kebap keyfi” yazarak paylaştı. En kötüsü de Üniversite’nin Bilgisayar Mühendisliği’nde okuyan Sibel, Facebook’da bir sayfada “Visual Basic’den ödevim var. Yapabilecek olan var mı? Parası neyse veririm” iletisini yazdı.
Eskiden savaşlar kılıçla başlar, onunla da kazanılırmış. Devir değişmiş, silah bulunmuş. Artık savaşlar silahla başlar, masada kazanılır olmuş. Devir gelişti, internet bulundu. Gelecekte savaşlar klavye başında başlayacak, masa da kazanılacak!
Türkiye bu konuda geç de olsa ayıldı. Geçtiğimiz yıllarda Devletimiz kamu ve özel sektörde dijital verilerin güvenliğini sağlamak için “beyaz hacker” yetiştireceğini duyurdu. Günümüzde bu konuda özel ve Devlet bazında elle tutulur çalışmalar da yapılıyor.
Bu nokta da bizlerin üzerine düşense, kafamızı “sosyal” dediğimiz medya araçlarından kaldırıp, adının tersine, bizi asosyal hale getiren internet oyuncaklarını bırakmak ve kendi işlerimize yoğunlaşmak.
“Ne tüketirim!” derdine değil, “ne üretirim?” derdine düşmektir en doğrusu!
Allah (c.c), çarşınıza pazar versin. Selametle..
Mehmet Akif Kütük
Harika bir yazi olmus, ne yazakki ulkemiz icin simdilik durum boyle.
Eyvallah kardeşim. Sen istisnalardansın 🙂
😀 çok güzel yazmışsın bence de hacerler yerine hackerlar yetişmeli. Bir an tüm hesaplarımı kapatıp oraya buraya kod yazasım geldi 😀
Sibellerle de alem yapmak yerine, siber alemde yararlı işler yapmak lazım. Sen “kod”amansın! Senden beklentilerim çok söyleyim 🙂
Yaşasın “kod”amanlar 😀