Hakan Muhafız… Netflix’in ilk Türk dizisi. Hakan Muhafız; aksiyon, bilimkurgu ve fantastik kategorilerinde milyonlarca Netflix kullanıcısı tarafından izlendi. Tabi bende izleyenlerden, daha doğrusu biraz izlemiş ve takibi bırakmışlardan biriyim. Bu yazımda sizlerle Hakan Muhafız dizisi ile ilgili düşüncelerimi ve eleştirilerimi paylaşacağım.
Netflix’in ülkemizde yaygınlaşması ve beklenenden daha fazla ilgi görmesinin ardından bu işin tüccarlığını iyi bilen Netflix, hemen bir Türk dizisi yayınlayıp Türkiye’deki kullanıcı sayısını artırdı. Hakan Muhafız dizisi ile kullanıcılarına aksiyon, bilimkurgu ve fantastik dallarında yerli bir yapım sunan Netflix, son yapılan açıklamalara göre dizinin izlenme oranlarından memnun kalmış.
Hakan Muhafız dizisini izleyen birisi olarak bende düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Makalede Neler Var?
Hakan: Muhafız’ın Artıları
Dizi İstanbul’da geçiyor. Bu sebeple bol bol İstanbul manzarası izliyoruz. Bu konuda haklarını yiyemem. İstanbul’un güzel mekanlarında etkileyici görüntüler çekiyorlar. Muhafız’ın yurtdışından da izleyici kazandığını düşünürsek ülke tanıtımına katkısı önemli oluyor.
Dizi yerli dizimiz olduğu için çalışanlar, oynayanlar hep bizden. O da iş kapısı demek oluyor. Yani yerli olan her şey bizim için güzeldir.
Hakan: Muhafız’ın Eksileri
Bu kadar olumlu düşünce yeter. Şimdi biraz da eleştirelim.
Dizinin başrol oyuncusu nokta atışı seçilmiş diyebilirim. Çağatay Ulusoy böyle bir dizi için yerinde tercih olmuş, ama senaryo Çağatay’a olmamış. Medcezir’deki Yaman bile bu Muhafızı döver… Dizinin yönetmeni mi olmamış, Çağatay mı oynayamıyor bilemedim. Tek bildiğim; dizi boyunca bir türlü karakterlere ısınamadım.
Dizinin senaryosu kasıntı olmuş. Hatta yabancı senaristler de dizinin senaryosuna katkı yapmış ve senaryo İngilizce’den Türkçe’ye çevrilmiş gibi. Dövüş sahneleri basit ve küfürlü sahneler çok anlamsız. Sırf dizi, yapmak için yapılmış sanki..
Oyuncuları eski dizilerine göre karşılaştırma yaptığımda vasat kalıyorlar. Bu dizi, bu oyuncular ne zaman açılacak diye baktım ve 4.bölüme kadar zor sabredebildim. İzleyebileceğim bir dizi hiç olmamış. Hayır yani, Netflix yapımı olması neden hiç kaliteyi artırmamış anlamadım. Sıradan bir yapım olmuş.
Okumanız için önerilen yazım: Kontra pedal bisikletim: Pinokyo
Dizi bilimkurgu ve fantastik kategorisinde olduğu için hiç senaryonun felsefesine, İstanbul koruyucusumuymuşuna falan girmeyeceğim. Ama şunu diyebilirim ki; Hakan Muhafız’ı izlemektense gider Ezel’i 4.kez tekrar izlemeye başlarım daha iyi.
Soru işareti (?):
Dizi oyuncuları ve yapımcılar hep TV ekranlarında izlenme sürelerinin uzun olduğundan yakınıyorlar. İnternet dizilerinin yaygınlaşmasıyla böyle uzun filmler, zorlama sahneler yapmak zorunda değiller artık. İyi ama o zaman daha kaliteli yapımlar çıkması lazım değil mi?
Bu öneriyi dikkate alıyorum ve izlenecekler listemden çıkarıyorum. 🙂
Boşuna vakit kaybı. Teşekkürler yorumunuz için.
İnternet dizilerinin denetim altına alınması gerekiyor. RTÜK vs. yok diye cinsel içerikli ve şiddet içeren dizilerin sayısı artıyor. Senin de söylediğin gibi küfürler çok yersiz ve gereksiz. Boşa vakit kaybı.
Kardeşim çok güzel yazmışın. Ama denetim işi zor. İnternet günlük yaşantımızdan çok farklı bir yer. Her birey kendi ve ailesinin denetimini kendisi yapması gerekiyor. Özellikle çocuğu olan ailelere bu konuda çok iş düşüyor.
Esrar ve kokain bağımlısı bir kişinin dizisinin reklamını yapmak size yakışmadı Mehmet Akif bey…
Keşke yazdıklarımı tam okusaydınız. Reklam yapıp yapmadığım konusunda daha tutarlı bir yorum yapardınız. Hatta yorumlarıda okuyun ki yazdığım yazı sayesinde izleme listesinden diziyi kaldıranları da görmüş olun, sayın seyirci.
Lütfen eleştiriye açık olun.Reklamın iyisi kötüsü olmaz.Reklam reklamdır
Değerli yorumunuz için teşekkürler.
şu anlık kişisel olarak beğenimi alamadı. ikinci sezonda daha iyi olur umarım
Ben çoktan izlemeyi bıraktım. Vakit öldüren bir dizi. 🙂
Platformlarda dizi izlemenin avantajları var elbet. Mozaiklenmez, sık sansürlenmez gibi. Ben biraz ısınamadım diziye. Tabi benim görüşüm.
Görüşünüzü bizlerle paylaştığınız için teşekkürler.
1.Sezonun tüm bölümünü zaten 10 bölümdü hepsini bende izledim. Aslında tarihle ilgili daha çok sahne bekliyordum ama hiçte düşündüğüm gibi çıkmadı. Çok beğenmesemde izlenebilecek bir dizi, bazı bölümlerde biraz saçmalamışlar. Umarım 2. sezonun bölümleri daha heyecanlı olur.
Gökhan Bey, yorum ve ziyaretiniz için teşekkürler.
Tekdüze aynı tip senaryoda dizilerin yerine süper kahraman türünde uzun zamandır benzeri olmayan ilk dizilerden biri sanırım. İlginç senaryolara sahip dizilerin olması bu sektörü canlandırır. Dizinin 2 sezonu gelecek netflix tarafından eğer kararları değişmezse. Bence pek iyi değil. Ancak güzel bir adım. Tarihi yerlerimizde çekilmesi ile biraz da olsa Netflix dünya çapında izleyicisi olan bir platform olduğu için turizme katkısı olacaktır.
Haklısınız. Turizme katkısı olacaktır. Ama genel olarak baktığımda Netflix’i para kazanmak için içerik kasan blogculara benzetiyorum. Google’dan tıklanma çekmek için sitesine içerik dolduran blogcu gibi özensiz bir dizi ile resmen abone doldurdular. 🙂
Yazınızdan sonra izlemediğim için mutlu oldum 🙂 Boşuna zamanım gitmemiş oldu. Elinize sağlık.
Cok severek izledim sonu biraz basitti ama yine begendim
Bu dizi bana hitap etmiyor senaryo ve oyunculuk açısından. Çağatay Ulusoy benim düşünceme göre mankenlik, fotomodellik yapabilir, erkek giyim reklamlarında veya şampuan reklamlarında v.b. yer alabilir ama tıpkı Burak Özçivit gibi ikisi de reklamlara uygun ama aktörlük açısından yetenekli değiller. Ama ben internet yapımlarını %100000000 destekliyorum. Türk televizyon kanalları o kadar gerçek yaşamdan uzak, komik köy-lü-ağa-lı diziler, yok efendim 50 bölümde bile ele ele bile tutuşamayan çiftler gibi şeyleri konu alıyor ki, televizyonda yayınlanan hiçbir Türk dizisinin artık eğitimli, meslek sahibi şehirli, dünyaya entegre AB grubu izleyiciyi kendine çekmesi, kendini izletmesi imkansız. Netflix ücretli ve uygar yayıncılık yapan, dünyadaki diğer… Devamını oku »